TR
  • English
  • Türkçe
  • русский язык
  • українська
  • Français
  • Deutsch
  • español, castellano
  • العربية
  • gör

    Nevşehir

    Nevşehir, gezginlerin Kapadokya bölgesini ziyaret etmeyi düşündüklerinde akla gelen ilk şehirdir. Kapadokya, doğal olaylarla şekillenmiş eşsiz bir coğrafyaya sahiptir. Milyonlarca yıl önce, yakındaki dağlardan gelen volkanik patlamalarla (o zamanlar aktif olan yanardağlar) bölgeyi lav ve kalın külle kapladı ve bu da tüf adı verilen bir tür yumuşak kayaya dönüştü. Bu kalın tüf tabakası rüzgar ve su ile yavaş yavaş aşınarak koniler, sütunlar, mantar şeklindeki tepeler ve bacaların oluşmasına neden oldu. Zamanla, bölgeye yerleşen insanlar doğanın kreasyonlarına katkıda bulundular ve yumuşak kayaya inanılmaz bir oda ve tünel kompleksi oydular. Mağaralar, yaşam alanları, ibadet yerleri ve hatta ahırlar inşa ettiler. Bazı yerlerde, bu insan yapımı tünel kompleksleri, yer altında birkaç katmana (sekiz kata kadar) giden tüm kentleri oluşturuyordu. Sonuç olarak, plato şehirleşmiş ancak eşsiz bir mimariye sahip olan bir yer altı kültürel peyzajı haline gelmiştir.

    Nevşehir'in en meşhur yeri kesinlikle peri bacalarıdır! Bölgenin peri bacaları ve kaya kesimli kiliselerin çoğu Ürgüp, Avanos, Gülşehir, Uçhisar ve Göreme'de bulunmaktadır.

    Göreme Vadisi ve Açık Hava Müzesi

    Tamamen erozyonla oluşmuş muhteşem bir manzaraya sahip olan Göreme Vadisi ve çevresi, ikonoklastik sonrası dönemde Bizans sanatının eşsiz kanıtlarını sunan kayaya oyulmuş kutsal mabetler içermektedir.

    Bölge ayrıca tarih öncesi mağara sakinlerinin köylerini ve geleneksel insan yerleşiminin yeraltı şehirlerini de içerir. UNESCO'nun Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Göreme, doğal ve kültürel peyzaj unsurlarının uyumlu bir birleşimini sergileyen eşsiz doğal özellikleri korumaktadır.

    Göreme Milli Parkı ve Kapadokya Kaya Sit Alanları

    "Peri bacası" kaya oluşumları arasında yer alan Göreme, Nevşehir ilinin bir ilçesidir. Tamamen erozyonla yontulmuş muhteşem bir manzaraya sahip olan Göreme Vadisi ve çevresi, ikonoklastik sonrası dönemde Bizans sanatının eşsiz kanıtlarını sunan kayaya oyulmuş kutsal mabetler içermektedir. Bölge ayrıca tarih öncesi mağara sakinlerinin köylerini ve 4. yüzyıldan kalma insan yerleşimi kalıntılarını içeren yeraltı şehirlerini de içerir. Göreme eşsiz doğal özellikler içerir ve doğal ve kültürel peyzaj unsurlarının uyumlu bir birleşimini sergiler.

    Nevşehir'e 10 km uzaklıkta bulunan Göreme ve çevresinin Roma döneminde Venessa (Avanos) sakinleri tarafından nekropol olarak kullanıldığı sanılıyor.

    Durmuş Kadir, Yusuf Koç, El Nazar, Saklı, Meryem Ana ve Kılıçlar kiliseleri ziyaretçiler üzerinde büyüleyici bir etki yaratır. Göreme Açık Hava Müzesi, Hristiyanlığın fikirlerinin Büyük Aziz Basil ve kardeşleri tarafından birleştiği yerdir.

    Tokalı Kilisesi, Keşişler ve Rahibeler Manastırı, Aziz Basil Şapeli, Aziz Barbara ve Elmalı, Yılanlı, Karanlık ve Çarıklı kiliselerinin mimari detayları ve freskleri yeni olduğu gibi bugün de canlı görünmektedir.

    Göreme'ye 2 km uzaklıkta bulunan Çavuşin, bölgenin en eski yerleşim yerlerinden biridir ve Çavuşin Kilisesi'nin fresk sahneleri sıra dışı birleşimleri nedeniyle farklıdır.

    Ürgüp ve Mustafapaşa Köyü

    Nevşehir'in 20 km doğusundaki Ürgüp'te Aziz Theodore (Tağar) ve Pancarlık kiliseleri özenle dini sanat eserleri ile dekore edilmiştir. Ürgüp'ün altı kilometre güneyinde, görkemli taş işleri ile ünlü Mustafapaşa (Sinasos) kenti yer almaktadır.

    Aziz Basil Şapeli, Gomeda Vadisi'ndeki ikonoklastik düşünce sistemini yansıtan motiflerle dekore edilmiştir. Kapadokya bölgesine özgü bir yolculukta bir sıcak hava balonu, gökyüzünün maviliğinde güvercinlerle yarışırken, sonsuzluğa uzanan kıvrımlı arazinin altında, esrarengiz ve sanatsal açıdan görkemli kiliseleri, konileri, mantarları ve peri bacalarının şapkalarını seyretmek eşi benzeri olmayan bir deneyimdir. Ürgüp, yörede binlerce yıldır üretilen şarabı ile de tanınır ve ziyaretçiler Kapadokya bölgesinin üzümlerinin yeşerdiği bereketli bağlardan gelen kızıl-kırmızı veya sisli-beyaz şarapların tadına varabilirler. Bazı yerel şarap üreticileri modern şarap yapım tekniklerini benimsemiş olsalar da, hala eski ve zamanla kanıtlanmış yöntemlere sadık kalan birçok kişi vardır.

    Ürgüp'e 6 kilometre uzaklıkta bulunan Ortahisar, Kapadokya'nın tabanı etrafında toplanmış yerel mimarisinin güzel örnekleriyle bir zamanlar stratejik öneme sahip Ortahisar kalesine ev sahipliği yapmaktadır. Görülmesi gereken bir diğer yer de batı yakasındaki Üzümlü Kilisesi'dir.

    Uçhisar

    Nevşehir'e 6 kilometre uzaklıkta bulunan şirin bir köy olan Uçhisar, Kapadokya'nın eşsiz mimarisinin mükemmel bir örneğidir. Uçhisar Kaya Kalesi manzarayı izlemek ve fotoğraf çekmek için mükemmel bir mekandır. Şehir merkezini keşfettikten sonra bir sonraki durağınız Güvercinlik olmalıdır. Bu uzun, derin kanyon kayalara oyulmuş kaya kiliselerine, tünellere ve güvercin yuvalarına ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca muhteşem manzaralar sunan ve yürüyüş için ideal olan 4 kilometrelik bir parkurdur.

    Avanos ve Çavuşin

    Kapadokya'nın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Avanos da görülmesi gereken bir diğer yerdir. Kendine özgü kırmızı kili nedeniyle, bu kasaba Hititlerden beri çanak çömlekçilik merkezi olmuştur. Atölye çalışmalarından birinde kendi kreasyonlarını yapan sanatçıları gözlemleyebilir ve bir uzmanın yardımıyla kendiniz de bir tane şekillendirmeyi deneyebilirsiniz.

    Kaya gibi kesilmiş evleri ile yakındaki Çavuşin köyü de görülmeye değer. Yol boyunca yer alan Kızılçukur Vadisi, Kapadokya'ya gelen her ziyaretçinin olmazsa olmazı olan gün batımını izlemek için popüler bir mekandır.

    El dokuması kumaşlardan model peri bacalarına kadar çeşitli ilginç ürünler sunan yerel pazarları ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca yöresel yemekleri, özellikle “testi kebabı” ve “sac kavurma” gibi geleneksel yemekleri mutlaka deneyin.

    Kaymaklı ve Derinkuyu Yeraltı Şehirleri

    Kapadokya'da yenileri keşfedilirken, çok sayıda yeraltı yerleşim yeri vardır. İnsanlar Roma ve Bizans dönemlerinde de yeraltı şehirlerinde çalışmaya devam etmiş, kiliseler gibi kendi kültürel ve dini işaretlerini eklemişlerdir. Zirvelerinde bu şehirler binlerce insanı barındırmıştır.

    Nevşehir'in güneyinde, yol sizi sırasıyla Kaymaklı ve Derinkuyu yeraltı şehirlerine götürür. Kaymaklı Kalesi'nin derinliklerinde yer alan Kaymaklı Yeraltı Şehri, yerin sekiz kat derinliğinde oyulmuş tünel ve odalardan oluşan bir labirente sahiptir. Birinci kat ahır olarak kullanılırken, diğer katlarda yaşam alanları, kilise ve hatta mezarlar yer almaktadır. Kaymaklı'ya 9 kilometre uzaklıkta bulunan Derinkuyu adını buradaki su kuyularının derinliğinden alır. Burası ahırlar, mahzenler, yemekhaneler, kiliseler ve depolama alanlarından oluşan yedi kata yayılmış karmaşık bir tünel ve odalar ağıdır.

    Hacı Bektaş-ı Veli Müzesi

    İslam'ın gelişiyle Anadolu, bir dizi Türk-islam düşünürünün yurdu haline gelmiştir. 13. yüzyılda Türk ve Müslüman mistik Hacı Bektaş-ı Veli, bugün Hacıbektaş olarak bilinen Nevşehir ilçesine yerleşti. Anadolu'daki farklı Türk grupları arasında birliği sağlamak için çok önemli olan bu bilge zatın felsefesinin temel ilkeleri, 1948 İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin ruhunu ve özünü içeriyordu. Nevşehir'e 45 kilometre uzaklıktaki Hacıbektaş kasabasında, Hacı Bektaş-ı Veli'nin türbesi, cami, misafirhane, mutfak, dilek ağacı ve münzeviler için bir alan içeren 14. yüzyıldan kalma bir külliye bulunuyor. Şu anda müze olan kompleks, UNESCO'nun Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer almaktadır.

    Her yıl 16-18 Ağustos tarihlerinde Hacı Bektaş-ı Veli'nin anısına etkinlikler düzenlenir ve müritlerinin yanı sıra ilgisi olan ziyaretçilerden de büyük kalabalıkları buraya çeker.

    Nevşehir Müzesi

    Ziyaret ettiğiniz şehrin yerel kültürü ile ilgileniyorsanız, Nevşehir Müzesi tam size göre. Müze, Nevşehir'in uzak ve yakın geçmişini bir araya getirmektedir. Arkeolojik Sergi Salonunda Neolitik, Kalkolitik, Tunç Çağı, Demir Çağı, Arkaik, Urartu, Helenistik, Roma, Bizans, Kıbrıs ve Mezopotamya eserleri ile çeşitli dönemlere ait bronz, gümüş ve altın sikkeleri görebilirsiniz. Roma Dönemine ait çeşitli şekillerde ki gözyaşı şişeleri, bilezikler, cam eserler ve boncuklar koleksiyonun önemli eserleri arasındadır. Roma, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait geniş sikke koleksiyonunun yanı sıra, terrakotalar, gözyaşı şişeleri, mermer tanrıça başı ve Apollo heykelcikleri ve yağ lambaları da yer almaktadır.

    Anadolu kültürünün bir parçası olan Nevşehir ve yöresine ait folklorik eserler Etnografik Sergi Salonunda sergilenmektedir. Geleneksel oyma ev ve kiliselerin kuruluş tarzı, tarım yöntemleri, geleneksel mutfak, Nevşehir'in lezzetli üzümlerinden pekmez yapımı, el yapımı halı yapma yöntemleri, Türk hamamı, geleneksel köy odası ve balayı kıyafeti Nevşehir Müzesinde görülecek örneklerdir. Siz de bu ziyaretin anısını yaşatmak için “Ortahisar Hatırası” olarak hatıra fotoğrafı çekebilirsiniz!